TJA olarak Sakinelerin ve Sêvêlerin mücadele geleneği ile 21. yüzyılı kadın özgürlük yılı kılacağız.

Basına ve Kamuoyuna

 

TJA olarak katledilişlerinin 9. yılında Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’i amansız yürüttükleri kadın özgürlük mücadelesine duyduğumuz inançla ve minnetle anıyoruz. Verdikleri mücadeleye yaraşır yoldaşlıklar yaratmaya çalışarak yürüdüğümüz bu yolda, Hareketimizin katliama vereceği en büyük cevabın tüm kadınlarla ve halklarla birlikte örgütlenerek özgürlüğü getirmek olacağının bilincindeyiz.

Erkek egemen sistem özel savaşı ve bunun politikalarını tarihteki ilk kırılmadan bu yana aslında kadınlara, kadın değerlerine ve kadın etrafında gelişen toplumsallığa karşı yürütmektedir. 9 Ocak 2013’te yaşanan katliam da tüm ulus devletlerin iş birliğiyle, uluslararası istihbarat güçleriyle ve MİT elemanının tetiği çekmesiyle özel savaşın bir parçası olarak devreye konulmuştur. Kadın öncülüğü, diplomasisi ve gençliği başta olmak üzere kadın örgütlülüğünün güçlendiği her odağı yok etmek üzerine kurgulanmış bu katliam, 9 yıl geçmesine rağmen hala tüm yönleriyle aydınlatılmamıştır.

Başını Türkiye devletinin çektiği ve arkasındaki uluslararası güç odakları eliyle gerçekleştirilen bu katliamın aydınlatılması, katledilenlerin ve taşıdıkları değerlerin taşıdığı anlam sebebiyle engellenmekte, kadın varlığına ve örgütlülüğüne yönelmesi açısından evrensel nitelikteki bu saldırı adil bir yargılamaya konu edilmemektedir. Diğer taraftan Kürtlerin ve kadınların anayasal statüye kavuşmasının ve Türkiye halklarının özgürleşmesinin engellenmesi, odağına bunu alan Sayın Abdullah Öcalan ile sürdürülen müzakere sürecinin durdurulması Paris katliamının da parçası olduğu politikalardan bağımsız değildir.

Devam eden süreçte, 4 Ocak 2016’da Silopi’de kadın siyasetçiler Sevê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın aynı kadın düşmanı mekaniğin devreye konularak katledilmeleri de iktidarların özgürlükleri için direnen kadınlara olan yaklaşımlarının devamı niteliğinde ele alınmalıdır. Kürdistan’da “devletin gücünü” göstermek adına binlerce sivilin, kadının, çocuğun katledildiği, hukukun ve adaletin yok sayıldığı 2016 süreci, her bir kadının, Kürdün ve demokrasi bileşeninin üzerinde etraflıca düşünüp harekete geçmesini sağlamalıdır.

Kadınlara siyaset yolunu kapatan, Kürt kimliği ile kadın kimliği arasındaki bütünselliği parçalamaya çalışarak kendine göre Kürtlükler ve kadınlıklar inşa etme gayretindeki erkek egemen sistemler alaşağı edilmeden kadınların ve halkların özgürlük mücadelesi başarıya ulaşamayacaktır.

Bizler TJA olarak resmi tarihe karşı kadın eksenli tarihsel yorumumuzla; erkekliğin zaferi olarak dayatılan aslında katliamlar tarihi olan anlatıya karşı özgürlüğü için direnen kadınların tarihini, bu tarihin taşıdığı anlamı geleceğe taşıyacağız. Sakine, Fidan, Leyla, Sevê, Fatma ve Pakize şahsında kadın özgürlük mücadelesi verirken yaşamını yitiren tüm arkadaşlarımızı kadın tarihimizin mihenk taşları olarak görüyoruz. Onların mücadelesinden aldığımız güç ve inançla örgütlenerek 21. yüzyılı kadın özgürlük yılı kılacağız.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA)

You may also like...