Sevgili Mahsa Amini
Basına ve Kamuoyuna
İran’ın başkenti Tahran’da bir kadın, takmış olduğu başörtüsü islami olmadığı ve ‘uygunsuz’ olduğu gerekçesiyle katledildi.
22 yaşındaki genç Kürt kadın Mahsa Amini‘ye yönelik Ahlak polisi tarafından gözaltına alındığı sırada uygulanan işkence karakolda da devam etmiş ve komaya girdikten sonra yaşamını yitirmiştir.
Genç bir kadına yönelik bu korkunç zulmü protesto etmek isteyenler ise İran ‘güvenlik’ güçlerinin saldırısıyla karşılaşırken İran hükümeti de internet kesintisi yaparak ortaya çıkacak tepkiye karşı ne denli kadın düşmanı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Şeriat kanunu adı altında, İslami kurallar adı altında kadına yönelik bu yasakçı zihniyeti yakından tanıyoruz;
Şeriata göre düzenlenen hükümlerle kadın iradesini bastırarak onları belli kalıplara sığdırmaya çalışan, kadınların verdiği kimlik mücadelesini görmezden gelerek onları adeta üzerlerinde düzenleme yapılan birer nesneymiş gibi gören İran’daki erkek egemen gerici zihniyete boyun eğmeyen biat etmeyen kadınlar daima var olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
Maç izlediği için yargılanan ve yargı önünde kendisini yakan Seher Hüdayari’nin isyanını;
Bir türbe önünde muska satan kişiyle tartışmaya girince ‘Kuran-I -Kerim’i yaktığı yalanı yayıldığı için linç edilen Ferhunde Melikzade’yi ve bu linçi izleyen İran ‘güvenlik’ güçlerinin sessiz tutumunu ve yalnızca saçları gözüktüğü için İran polisince işkence edilerek katledilen sevgili Mahsa Amini’nin ortaya koyduğu kadın iradesini; bağımsız birey olma ve vermiş olduğu kimlik mücadelesini unutmuyoruz!
TJA olarak; sevgili Mahsa Amini’nin ailesine ve tüm kadınlara başsağlığı diliyor; üzüntülerini tüm yüreğimizle paylaştığımızı belirt istiyoruz.
Ve diyoruz ki;
Kadınların iradesini yok sayan; kadınların katledilmesini destekleyen düzenlemeleri var eden, bu düzenlemelerin arkasında duran ve ondan beslenen erkek egemen zihniyetin dayattığı ölüm politikasına karşı yürütülen kadın özgürlük mücadelesinin birbirine eklemlenerek daha da güçlenmesi tüm dünya kadınlarının kurtuluşudur. İran rejiminin tam 43 yıldır sistematik biçimde yürüttüğü kadın düşmanı politikalarını kınıyoruz. Yine tüm uluslararası insan hakları örgütlerinin ve kadın örgütlerinin bu katliamın takipçisi olmalarını talep ediyoruz.
“Tenimdeki yara izinden tekrar yeşereceğim; Varlığım için ki ben kadınım, kadınım, kadınım
Ses sese, el ele verirsek, beraber adım atarsak kurtuluruz. Başka bir dünya yaparız, eşit bir dünya, dayanışma ve kardeşlik içinde daha iyi ve daha mutlu bir dünya ne recm, ne darağaçları, ne tekrar tekrar gözyaşları, ne utanç başka bir dünya yaparız, eşit bir dünya, dayanışma ve kardeşlik içinde daha iyi ve daha mutlu bir dünya.”
Jin Jiyan Azadî!