Mardin TJA ve Mardin Şahmar Platformun 2023 Yılın Kadına Yönelik Şiddet Raporu
TJA, Platform ve bileşenlerine yapılan başvuruları ve takip ettiğimiz vakaları bu rapor aracılığıyla sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bu veriler Ocak 2023 ile Aralık 2023 kapsamaktadır. Bir yıllık raporumuzda, Mardin ve ilçelerinde gerçekleşen kadın katliamlarına, şüpheli kadın ölümlerine, taciz, tecavüz ve çocuk cinsel istismarlarına ilişkin bilgiler yer almaktadır. 2023 yıllı şiddet raporu verilerine baktığımız zaman, her geçen gün şiddetin arttığı, şüpheli kadın ölümleri, taciz, tecavüz, çocuk istismarı, çocuk ve kadın katliamlarında ciddi artışların olduğu gözlemlenmiştir. Kadına yönelik yargı tacizi gözaltı tutuklamaların arttığı, cezaevlerinde tecridin her geçen gün daha da derinleştiği, kadın katliamlarının kadın kırım boyutuna vardığı, her türlü asimilasyon ve özel savaş politikaları ile kadınların mücadelesizleştirmeye çalışıldığı ve toplumun tamamının biat edilmeye çalışıldığı bir süreci yaşamaktayız.
Kadınlar hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda eşit biçimde yer alamamakta, yaşam hakları ihlal edilmekte, geliri eşit paylaşamamakta, savaş ve yoksulluktan en fazla etkilenen kesim olmakta, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmektedir.
Mardin ilinde en az 11 kadın şüpheli bir şekilde hayatını Kaybetmiş en az 43 kadının cinsel saldırıya uğramış, en az 5 kadın katledilmiştir. Mardin ilinde Katledilen kadınların çoğunlukla eşleri ve sevgilileri yani yakınları tarafından öldürüldüğü; bu kadınların daha önce de şiddet gördükleri ve bundan dolayı uzaklaştırma kararının alındığı ancak bu kararın uygulanmadığı ve sonuç olarak birçok kadının katledildiği net bir şekilde görülmektedir.
Mardin ilinde basına yansıyan verilere göre; en az 5 çocuğun katledildiği/ölüme sürüklendiği, çocuğa yönelik taciz, tecavüz ve şiddetin ev içinden eğitim alanlarına kadar yayıldığı tespit edilmiştir. Yargıya ve kamuoyuna yansıyan verilere göre, en az 270 çocuğun cinsel istismara uğradığı, en az 172 çocuğun istismar edildiği (16 yaş altı), en az 3 çocuğun doğum yaptığı, en az 1 çocuğun da evlendirmeye zorlandığı resmi kayıtlarca tespit edilmiştir. ÇİM’den aldığımız verilere göre aylık olarak 30-35 vakanın geldiği, özellikle okulların açılması ile beraber bu sayının arttığı ve 2023 yılsonunda yaklaşık olarak 400 yakın vakanın geldiği bilgisi verilmiştir. Özellikle duygusal, fiziksel ve cinsel istismar vakalarının geldiği, son yıllarda vakaların yaş ortalamasında bir düşüş yaşandığı ve en son vakanın 4 yaşında olduğu bilgisi aktarılmıştır. Daha önceki yıllarda başlayan kadın çalışmaları alanında ve siyasal ile sendikal alanda mücadele eden aktivist kadınlara dönük yargı operasyonları şiddetli bir şekilde artarak devam etmiş ve onlarca kadın gözaltına alınmış, tutuklanmış, soruşturmalardan geçirilerek yargılanmıştır.
Mardin ili, Nusaybin Kızıltepe, Dargeçit ve Derik başta olmak üzere tüm ilçelerinde kolluk kuvvetlerinin eliyle düşürülen ve fuhuşa sürüklenen birçok kadının olduğu ve şantajla diğer kadınlarında düşürülmeye çalışıldığı platformumuza yapılan başvurularda, basına yansıyan haberlerde ve gönüllülerimizin gözlemleri sonucu ortaya çıkmıştır. Özellikle Derik’te yürütülen özel savaş politikaları daha da derinleşmiş bu politikalar daha çok gençler üzerinden yürütülmekte gençler uyuşturucuya alıştırılarak her türlü kirli politikalar devreye konulmuştur. Uyuşturucu etkisiyle birçok çocuğun videosu çekilmiş ve bu videolar üzerinden çocuklar şantaj yapılmış ve sistematik olarak tecavüze maruz bırakılmışlardır. Sistemin özellikle mücadelenin yoğun olduğu yerlerde gençlerin mücadeleden uzaklaşması için yaptığı kirli politikalar birçok gencin uyuşturucuya alışması ya da fuhuşa sürüklenmesine neden olmuştur. Son dönemlerde uyuşturucu kullanımı okul önlerinden okul içlerine kadar ilerlemiştir. Birçok çocuğun ve genç kadının uyuşturucu etkisi ile sistematik olarak tecavüze uğradıkları, ailelerin başvuru sonuçları ortaya çıkmıştır. Küçük yaşta çocukların sistem eliyle düşürüldükleri her türlü şantaja maruz kaldıkları, birçok çocuğun istismar edildiği sosyal medya ortamında tehditlere maruz kaldığı ve intihara sürüklendiği de gözlemlenmiştir.
İktidarın eril politikaları erkek egemen devlet zihniyeti eğitimi kendi ideolojileri doğrultusunda şekillendirmeye çalışmaktadır. Diyanet ve tarikatlarla yapılan protokoller, ÇEDES projesiyle okullara manevi danışman adı altında imam görevlendirilmesi, zorunlu tutulan seçmeli din dersleri bölgede de yoğun olarak yürütülen çalışmalardır. Ve bunlar özellikle kadını hedef alan özgürlük alanını daraltamaya çalışan ve kazanımlarına da göz dikmiş bir zihniyetin ürünüdür.
Dile yönelik asimilasyon politikaları her geçen gün daha da derinleşmektedir. . Okullarda seçmeli ders olarak “kurmanci ve zazaki” derslerinin seçilmesine rağmen bu derslerin verilmemesi sistemin dile yönelik asimilasyon politikalarını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Aynı zaman da Kadın Destek Uygulaması (KADES)’te milyonlarca kadının konuştuğu Kürtçe diline yer verilmemesi devletin dil üzerinde ki asimilasyon politikalarının başka bir boyutudur. Mardin gibi dillerin her türlü rengin ortak yaşadığı bir kentte kreşlerde birçok kurumda çok dilin olması gerekirken yine tek dil dayatması faşizan bir uygulamadır.
Sistemin tahakküm kuramadığı durumlarda özellikle Kürt kadınları üzerinde bir asimilasyon politikası olarak kadınları düşürerek, toplumunun tamamını pasifleştirdiğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Çünkü kadın toplumun lokomotif gücüdür. Kadın pasifleşirse toplumun tamamının pasifleşeceğini sistem çok iyi bilmekte ve bu yüzden kadınlara her türlü saldırıları gerçekleştirmektedir. Gençlerin maddeye yönlendirilmesi, genç kadınların fuhuşa sürüklenmesi gibi şiddet türleri, organize suç faaliyetleri, çeteci ve mafyatik ilişki biçimleri üzerinden üretilmektedir. Çatışmalı süreç sonrası bölgedeki mekânsal değişimler sonrası ortaya çıkan kafelerde ve gençlerin gittiği mekanlar da uyuşturucu maddeye çok rahat ulaşılmakta ve bu konuda kolluk tarafından hiçbir denetimi yapılmamaktadır. Bu kişiler tarafından, kadınlar, flörtle başlayan ve daha sonra tacizle süren tuzaklara düşürülerek, uyuşturucu madde verilerek ve şantaj ile fuhuşa sürüklenmektedir.
Bu kadar baskı ve zor aygıtlarına rağmen kadınlar mücadelenin başat aktörleri olmaya, “jin, jiyan, azadi” felsefesi ile mücadelelerini büyütmeye, dünyanın her yerinde kadınlar erkek egemen devletlerin özel savaş politikalarına ve faşizan baskılarına rağmen “Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü” yaşamı inşa etmeye devam etmektedir.
Mardin TJA ve Mardin Şahmaran Kadın Platformu