Egemenlerin; dincilerin, mezhepçilerin kirlettiği haklı davaları doğru pratiğe çağırıyoruz!

Ortadoğu coğrafyası tüm inançların, insanlık tarihinin, kadınların öncülük ettiği tarım köy devriminin şah damarıdır. Bu coğrafyanın yarattığı miras insanlık açısından büyük önem taşımaktadır. Derin bir hafıza ve toplumsal pratiğin yarattığı tarihsel bir akış olmakla birlikte bugün içinde bulunduğu durum esasında kapitalist modernitenin yarattığı toplumsal krizlerden bağımsız değildir. Bin yıllarca birlikte yaşamış kavim, ulus, inanç toplulukları bugün ulus devletlerin beslendiği dincilik, mezhepçilik, cinsiyetçilik ile adeta insanlığın kendine ihanetine zorlanmaktadır.

  1. Dünya savaşıyla ayyuka çıkan ulus – devlet dizaynları en çok Ortadoğu’da halkları ve de inanç topluluklarını çatıştırmakta, bununla parçalamaktadır. Bugün İsrail- Filistin cephesinde açığa çıkan katliam tekerrürü esasında haklı olanın da savaşın ahlakı söz konusu olduğunda sınıfta kaldığı gerçeğidir. Sosyal medya mecralarına düşen kadın bedenini teşhir eden görüntüler esasında yaşamda çöken ahlakın, savaşta da çöküşün ifadesini ortaya çıkarmıştır. Ortadoğu açısından ve bugüne kadar yaşanan savaşlar açısından kadın ve çocukların savaş süreçlerinde ‘çatışan ‘ tarafların özenli davranması uluslararası bir ölçü iken, bugün ortaya çıkan tablo ne yazık ki tam tersidir. Bizlere hiç de uzak gelmeyen o görüntülerin altında yatan zihniyeti iyi biliyoruz. Bugün kadın, çocuk demeden açığa çıkan katliam pratiği ortaya koymuştur ki, savaşlar uzun da sürse, eşit koşullar sağlanmasa da’ haklılık’ halini koruyan esas ilke ‘ ahlak ’tır. Savaşlarda esas belirleyici olan ve günün sonunda kazanan ahlakın kendisidir. Bu anlamda bugün bir ulusun haklı davasından çıkıp ahlakın tılsımını yitirmiş bu savaş biçimi esasında cinsiyetçi, milliyetçi, dinci, mezhepçi eril zihniyetten beslenmekte kadın ve çocuklar üzerinden soykırım pratiğini sergilemektedir. Mezhepçilik bugün Ortadoğu ve dünyada kadın düşmanlığına dönüşerek çağın yalan girdabında haklının ve halkların mücadelesini bulandırmakta, kapitalist hegemonyanın ekmeğine yağ sürmektedir. Ahlakını yitirmiş bir savaşın hiç bir tarafı haklı değildir.

Hegemonların bilerek, isteyerek, planlayarak dayattıkları savaşları kabul etmiyoruz.

Kadınları, çocukları, yaşlıları savunmayı unutan bir savaşı kabul etmiyoruz.

Egemenlerin; dincilerin, mezhepçilerin kirlettiği haklı davaları doğru pratiğe çağırıyoruz.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA)

 

You may also like...