Basına ve Kamuoyuna
21.yy kadın yüzyılı olacak şiarıyla yürüttüğümüz dönem politikamız ve mücadelemiz karşısında erkek egemen zihniyetin milliyetçilik, ırkçılık ve cinsiyetçilik kodları ile kurumsallaşmak istediği bir sürecin içerisinden geçmekteyiz. Ortadoğu değişimler yaşıyor, yeniden yapılanıyor. Bu kritik süreç biz kadınlar için hem olanak hem de risk demektir. Bu değişim ve yeniden yapılanma sürecine örgütlü ve daha etkili katılmanın kadınların ve Kürtlerin özgürlüğü için bizlere tarihsel sorumluluk yüklediğine inanarak yaklaşım belirledik. 21.yy kadın yüzyılı karşısında faşizmin kendi araçlarıyla inşa ettirmek istediği bu yüzyıl biliyoruz ki kadınlara, Kürtlere ve diğer halklara savaş, yoksulluk ve soykırım dışında başka bir vaat sunmuyor. AKP-MHP faşist rejimi devletin gölge maşası olarak kullandığı Hüda-Par’ı da yanına alarak Kürdistan’da Kürt ve kadın karşıtlığı üzerine siyaset belirleyecektir. Şüphesiz bu durum biz kadınlar için mücadele gerekçesi olmuştur. Seçimler halklar için demokratik adil zeminlerde mücadelenin yükseltilmesi için bir alan iken aksi koşullarda egemenler için kendi varlıklarını meşrulaştırmak açısından zor aygıtıdır. Tam da bu noktada egemenin varlığı için meşruluk kazandırmak istediği bu seçimler adil olmayan baskı ve zor ortamında gerçekleştirilmiştir. Kadınların ve Kürtlerin faşizmi yıkıp, demokratik cumhuriyeti inşa mücadelesinde bir mücadele aracı olarak benimsediğimiz 2023 seçimlerinde TJA olarak sahada büyük bir seferberlik ruhu ile görev ve sorumluluk aldık. Bu faşist erkek iktidarın kadın düşmanlığına son vermek, yıllardır aralıksız devam ettirdiği kadın soykırımını önlemek, faşizmin Kürt halkına uyguladığı soykırıma son vermek, halkların eşit, adil ve demokratik bir ülkede yaşam hakkını kazanması için Türkiye kadın hareketleri ile birlikte biz Kürt kadın hareketi olarak seçim çalışmalarına öncülük ettik.
Baskının, zorbalığın seçim sürecinde de hız kesmeden devam ettiği, alabildiğine eşitsiz koşullar altında mücadele ettiğimiz bu günlerde çalışmalarda yer alan onlarca arkadaşımız değişim ve demokrasi iradesini ortaya koyduğu için gözaltına alınarak tutuklandı. TJA kadın özgürlük mücadelesi direniş geleneği olan, direnişe öncülük eden ilkeleri ile birlikte çetin seçim çalışmalarında da tüm zorluklara rağmen en önde görev alan, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmeyi bilen binlerce kadının iradesini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu çalışmalar içinde yer alan tüm kadın arkadaşlarımız ve halkımız bilmelidir ki; bizler sonuç ne olursa olsun halkımızın demokrasi iradesi ve kararlılığı sayesinde yeniden iktidarlaşan neo-faşizm karşısında durmayı başardık. Bu seçim meşru bir seçim değildir. Bu seçimi iktidar eşit, demokratik ve şeffaf koşullarda kazanmadı. İktidar şiddet, nefret ve yalan siyaseti ile hakikati çarptırarak sahte zaferini ilan etmiştir. Erdoğan için bu zafer yalnızca “Pirus zaferi” olarak ifade edilecektir. Bu ülkenin yarısı değişim ve demokrasiden yana irade ortaya koymuştur. Kürdistan’da halk iktidara bir cevap vermiştir. Bizler bu meşruiyeti yok hükmünde olan seçim sonuçları karşısında; halkların demokrasi iradesini korumaya, bunun için direnmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz.
TJA olarak yeniden inşa sürecinin öznesi olmaya devam edeceğiz. Kadınlar olarak, halklarımızı bu faşizm karanlığından çıkarma inadımızı, irademizi, ısrarımızı, umudumuzu örgütlü gücümüzle yeneceğimize olan inancımızı daha da büyüterek devam ettireceğiz. Bu temelde seçim çalışmasında fedakârca, yılmadan, inatla rol alan tüm kadın yoldaşlarımıza, genç kadınlara, Kürt halkına ve demokrasi mücadelesini veren tüm insanlarımıza emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bu emeğin sonucunda ortaya çıkan demokrasi tavrı ve kararlılığı, bunun cesareti bizim en büyük başarımızdır. Bu başarıyı sahiplenmek ve taçlandırmak için TJA olarak yeni dönemde de direnen ve başaran öncü güç olmaya tarih karşısında sözümüz var. Hep birlikte, örgütlü gücümüzle kazanacağız, kazandıracağız.
Jin Jiyan Azadî!
Dîsa Jin Dîsa Azadî!
Tevgera Jinên Azad (TJA)