Werisheh Moradi ve İran’da özgürlük için mücadele eden tüm tutsakların yanındayız.
Jin, Jiyan, Azadî / Zen, Zendegî, Azadî
Geçtiğimiz yıl İran İstihbarat Bakanlığı’na bağlı güvenlik güçleri tarafından kaçırılan, ağır işkenceye maruz bırakılan ve ölüm cezası tehdidi altındaki İranlı Kürt siyasetçi ve kadın hakları savunucusu Werisheh Moradi Evin Hapishanesi’nden bizlere sesleniyor; “Sınır ötesi savaşın ülke içindeki baskıları perdelemesine izin vermeyin.”
İran’da İslamcı Molla rejiminin halka yönelik baskı ve zor politikalarına karşı tepkiler özellikle 16 Eylül 2022’de Mahsa Jina Amini’nin zorunlu başörtüsüne karşı çıktığı için rejim güçleri tarafından öldürülmesiyle kadınların öncülüğünde büyük bir halk ayaklanmasına dönüştü. Molla rejimi sokakları ağır faşizan saldırganlıkla kontrol altına almaya çalıştı. Tutuklamalar, işkence ve idam gibi ağır cezalara karşı İran halkı farklı biçimlerde direnmeye devam ediyor.
Son bir yıldır bölgede İsrail’in soykırıma varan katliamları ve İran dahil birçok ülkede düzenlediği suikastlar, hava saldırıları ve savaş tehditleri Ortadoğu’daki devletlerin ülkeleri savaş siyasetine göre dizayn etmesine olanak tanıyor. Halkların hem yoksullukla hem de baskıcı devlet politikalarıyla mücadele ettiği bu ülkelerde savaş naraları iç krizlerin üzerini örtmek için de bir araca dönüştürülüyor. O kadar ki Türkiye’de bile İktidar İsrail saldırısı tehdidiyle savaş vergileri toplamayı gündeme getirebiliyor.
İran’da sadece 2023 yılında -tespit edilebilen- en az 811 kişi idam edildi. İdam cezaları ve idam edilenlerin içindeki kadınların oranı her geçen yıl artıyor. Molla Rejimi, Ortadoğu’daki savaşı halk üzerindeki baskısının, hapishanelerde siyasi mahkumlara yönelik işkence ve infazların örtüsü olarak kullanıyor. İzin vermeyelim!
İran hapishanelerinde ve sokaklarında direnenlerin sesi olalım. İranlı kadınların bütün dünyada yankılanan “Jin, Jiyan, Azadî” çığlığını çoğaltalım.
Ortadoğu’da savaşa, İsrail saldırganlığına ve savaş politikalarının mevcut rejimler tarafından halklara karşı savaşa dönüştürülmesine karşı mücadele ediyoruz. İran’da özgürlük için mücadele eden Werisheh Moradi ve bütün siyasi tutsakların dayanışmamızla yanındayız.
NADA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadın İttifakı) Türkiye
Werisheh Moradi’nin Evin Hapishanesi’nden gönderdiği çağrıdan
“İran İslam Cumhuriyeti son yıllarda kendisini Ortadoğu’daki kargaşanın ortasındaki bir barış adası olarak göstermeye çalışsa da iç ve dış politikada başarısız olduğu açıkça ortada. Totaliter rejim ülke içinde de giderek artan bir basınçla karşı karşıya ve bu tiranlık geri adım atmak için eline geçen son fırsatları da değerlendiremezse, sonuçlarına katlanması kaçınılmaz olacak. Aynı zamanda, ekonomik, siyasi, sosyal ve psikolojik koşullar kötüleşmeye devam ediyor. İnsan hakları ihlalleri artıyor; bu yılın başından bu yana 531 idam kararının infazı gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıl 811 kişi idam edilirken, idam eden kadınların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 35 arttı. Bu rakamlar, rejimin süreçteki muhalif gelişimi tamamen göz ardı ettiğini göstermektedir. Rejim mevcut durumu görmek yerine, “öteki” olarak gördüklerini inkâr ve yok etme politikalarıyla bütün toplumu yıkıma sürüklüyor. Bu acı gerçekliğe rağmen, acı hakikatin dünyaya duyurulması elzem olmaya devam ediyor. Rejimin içinde olduğu bu duruma karşı mücadele etmek ve bu zalimliğe karşı çıkmak, sadece dışarıdakilere değil biz mahkumların da üstüne düşen bir sorumluluktur.
Kadınlarla ve ezilen tüm halklarla toplumu dönüştürmek ve hayatına anlam katmak için mücadele eden, dayanışma içinde olan biri olarak, kararlarım ve eylemlerim mevcut duruma dikkat çekmeyi amaçlamaktadır. Özgürlük arayanlara yönelik baskıya karşı duruşum kişisel bir çıkar sağlamak için değildir. Uluslararası Ölüm Cezasına Karşı Mücadele Günü’nde (10 Ekim) tam olarak bu nedenle süresiz açlık grevine başlıyorum.
Savaşın bedelini görüp “Savaşa Hayır” diye haykırıyorsanız, siyasal İslam kisvesi altında gerçekleştirilen iç cinayetleri ve günlük infazları da görmelisiniz. Sınır ötesi savaşın ülke içindeki baskıları perdelemesine izin vermeyin. Bu açlık greviyle, ülke içinde cesaretle direnen savaşçıların seslerinin, ülke dışındaki savaşın ve beyhude girişimlerin yaygarası arasında kaybolmamasını, sağlamayı hedefliyorum. Bu amaçla, ölüm cezasının kaldırılması için mücadele edene kurumlar ve uluslararası örgütler tarafından yürütülen, küresel #İnfazlaraHayır (#No_to_Executions) kampanyalarıyla dayanışma içinde süresiz açlık grevimi ilan ediyorum.”
Werisheh Moradi
Evin Hapishanesi Kadınlar Koğuşu Tahran
Ekim 2024