Basına ve Kamuoyuna
AKP-MHP kirli ittifakının temsil ettiği faşist devlet aklı, Rojava devrimine yönelik düşmanca tutumunu arttırarak devam ettirmektedir. Kürt halkı başta olmak üzere Arap-Ermeni-Süryani-Türkmen-Çerkez halklarının eşit ve özgür bir yaşam temelinde bir araya gelerek inşa ettikleri demokratik ulus modeli özellikle Türkiye ile bölgesel/hegemonik güçlerin daima hedefinde olmuştur.
Ulus devlet aklının çok ötesinde bir demokratik toplum, demokratik ulus deneyiminin yaşandığı; demokratik ulus ve özerkliğin adeta bir ruh ve beden gibi özdeşleştiği Rojava devriminin öncüsü kadınlar, Kürdistan coğrafyasının dört parçasında ve dünyanın birçok yerinde saldırılara ve özellikle de doğrudan hedef alınacak biçimde suikastlere uğramaktadır. Jiyan Tolhildan’dan, Roj Xabûr’a ve Barîn
Botan’a; Hevrîn Xelef’ten Paris’te saldırıya uğrayan Evîn Goyî’ye kadar suikastlere uğrayanlar, kadın özgürlük mücadelesinin yürütücüleri arasındadır.
Son olarak Qamîşlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Dervêş’e ve yanında bulunan Lîman Şiwêş ve Firat Tûma’ya yönelik bombalı saldırı düzenlenmiş ve yaşamlarını yitirmişlerdir. AKP-MHP kirli blokunun temsil ettiği faşist devlet aklının 2013 yılında gerçekleştirdiği Paris katliamı gerçekliğini halen korumaktadır. Yine 2022 yılında Federe Kürdistan’ın Süleymaniye kentinde Jineolojî Araştırma Merkezi üyesi yoldaşımız Nagihan Akarsel suikaste uğrayarak yaşamını yitirmiştir. Kadın özgürlük mücadelesinin farklı alanlarında çalışma yürüten ve katledilen kadınların dışında birçok siyasetçi de suikastlere uğramıştır. Özellikle Eylül 2021 yılından bu yana Nagehan Akarsel ve yakın zamanda katledilen Hüseyin Arasan ile birlikte en az 6 kişi katledilmiştir. Bu katliamların sorumlusu kuşkusuz Türkiye başta olmak üzere Kürt özgürlük mücadelesine karşı derin kirli ittifaklar kuran bölgesel güçlerdir.
Qamîşlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Dervêş’in katledilmesiyle birlikte bugün AKP-MHP faşist blokunun kirli ittifakta bulunduğu bölgesel güçlerle hedeflediği şey kuşkusuz Lozan ve Cumhuriyetin yüzüncü yılında Kürt halkının dört parçada verdiği özgürlük mücadelesini tasfiye etmek; yüzyıl önce egemen ulus devletlerin üzerinde uzlaştığı ancak başaramadığı soykırımı tamamlamaktır.
Bugün Rojava’da DAİŞ karanlığına karşı verilen mücadelenin ve inşa edilen demokratik ulus modelin ezilen dünya halklarına ilham olduğu hakikati ortada iken; Türkiye ve kirli ittifaklara giriştiği bölgesel güçlerin Rojava başta olmak üzere Kürt kadın özgürlük mücadelesine yönelik saldırılarına karşı uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırıyoruz.
Jin Jiyan Azadî!
Dîsa Jin Dîsa Azadî!
Tevgera Jinên Azad (TJA)