Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Kadınlar ve Tüm Kamuoyuna…
AKP- MHP faşist hükümetinin cinsiyetçi ve eril zihniyetini en fazla bu dönem ve tarihi anlam içeren “demokrasi ile kaybettirme” hamlesi süreciyle deşifre eden arkadaşlarımız bu sabah büyük bir operasyonla gözaltına alınmışlardır.
Bu teslim alma politikasının bugüne dair olmadığını 21 yıldır iktidarda olan AKP MHP faşist bloğu iktidara geldiği günden itibaren ülkeyi teslim alma mücadelesi yürüttüğü, tüm Türkiye halkları tarafından ifşa edilmiş bir realitedir. Her bir değere saldırarak yok etme politikası uygulayarak yıldırmaya, sindirmeye çalışan faşist blok mücadelemizin değerlerine anlam katan kadınları seçim öncesi rehin alarak 14 Mayıs’ta kaybedeceğini bugün resmen ilan etmiştir.
Tarihten günümüze kadar çok iyi biliyoruz ki özgür kadın duruşunun en büyük düşmanı savaş ve şiddetle yüklü erkek egemen akıl ve ideolojisidir. Bu akıl AKP-MHP faşist bloğunda vücut bulmuştur. Tek başına iktidar olma şansı olmayan, faşist blokla birlikte yenileceğini anlayan iktidarın son çırpınışlarını görüyor ve okuyoruz. Seçme ve seçilme iradesinin tahakküm altına alınabileceğini düşünmek geçmişten ders çıkarılmadığının göstergesi olduğu kadar içinde bulunulan gafletin de göstergesidir. Bilinmelidir ki bu toprakların kadınları özgürlüğe, insanlık değerlerine ve nihayetinde kazanacağına olan inançlarıyla tekçi, talancı, sömürgeci erkek zihniyete karşı mücadelesini hep yükseltmiş ve halkına tarihine sırtını dayamıştır.
Bir kez daha açığa çıkmıştır ki erkek egemen zihniyeti ve katliamcı güçlere karşı demokratik mücadelemizi yükseltmeli daha fazla kadının sesini haykırmalıyız. Türkiye halkları ve Kürdistan’lı kadınlar olarak özgür yaşamda ısrarın, mücadelede kazanımın somutlaştığı kadınların gerçekliğini ve kazanımlarını savunmak bu tarihsel döngüde elzemdir. Hedef alınan Türkiye toplumunun direniş kültürü mücadele mirası kadın özgürlükçü paradigmadır.
Direnerek özgürleşen özgürleşerek güzelleşen Kürt kadınlarının baş eğmez tavrı karşısında en fazla yapabileceği esaret almaktır ve karşılığı direniş geleneğimizi yükseltmek olacaktır. Biz TJA’lı kadınlar; içinden geçtiğimiz sürecin karakterini ve ruhunu doğru okuyarak bu seçimin haklarımız, kararlarımız, kahkahalarımız üzerindeki tüm baskılarını görüyor ve buna uygun olarak 14 Mayıs günü tüm örgütlü güçlerimizle sandıklara sahip çıkacağımızın sözünü veriyoruz.
Dostlarımıza, yoldaşlarımıza ve halkımıza hatırlatmak isteriz ki yürüttüğümüz mücadele demokratik bir halk mücadelesi olduğu kadar iliklerine kadar meşru ve direniş temellidir.. Kürt halkının iradesini, tarihini, kadınları hedef alarak alternatif yaşamın öncü gücü olan bilinçli politik bir topluma savaş açan mantalite bu meşru direnişin ruhundan kaygı ve korku duymaktadır. Bu anlamıyla belirtiyoruz ki;
Gün özgürlüğü sağlama günüdür, gün evde, iş yerinde, mahallede, sokakta, yaşamın her alanında ortak mücadeleyi yükseltme günüdür. Gün halkımızı özgürlüğe taşıma günüdür; irademize sahip çıkma günüdür.
Gün kadın özgürlükçü paradigmamızın demokratik Türkiye iddiasında ısrar etme günüdür… Tüm kadınlara ve halkımıza çağrımız rehin alınan her bir arkadaşımızın yerine milyonlar olup mücadeleyi zaferle taçlandırmalarıdır.
Em Li Vir in, Em ê Bi Jinan re Biguherînin!
Jin Jiyan Azadî!
Tevgera Jinên Azad ( TJA)