Emperyal Güçlerin Büyük Utancına Karşı Afgan Kadınların Yanındayız!
BASINA VE KAMUOYUNA
Emperyal Güçlerin Büyük Utancına Karşı Afgan Kadınların Yanındayız!
Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi kendi işgal ve sömürgeci politikalarını “Özgürleştireceğiz” adı altında dünyaya duyuran ve bu kirli politikaları meşrulaştıran emperyal güçler, Ortadoğu halklarına ölümden ve zulümden başka hiçbir şey vaat etmemeye devam ediyor.
Yüzyılların sömürgecilik zihniyeti ve son yüzyılın ulus-devlet işgalleri Ortadoğu halklarına kaos getirmeye devam ediyor. Ortadoğu’yu kendini yönetemeyen ve sorunlarını çözemeyen bir coğrafya olarak gösteren bu güçlerin coğrafyamızdaki tek emelinin, Batı’nın değişmeyen kadim sömürgecilik anlayışından ve halklara mühendislik yapmak isteyen bir zihniyetten beslendiğini biliyoruz. ABD’nin başını çektiği, bir savaş örgütü olarak NATO ve bileşeni olan ülkeler dünyayı yönetmenin silahtan ve güçten ibaret olduğunu düşünüyor ve insani olan her ne var ise yok etmekten bir adım dahi durmuyor.
2001 yılında Amerika ve İngiltere tarafından Afganistan’a başlatılan ve “Afganistan’ı Özgürleştireceğiz” diyen emperyal güçler, 20 yıl sonra 50 binden fazla sivilin ölümü ve tarumar edilmiş bir ülkeyi terk ederek “işgali bitirdiler”. Taliban güçleri ise başkent Kabil’i de ele geçirerek büyük bir hız ile ülke yönetimini eline geçirdiğini duyurdu.
Hiç de tesadüfi olmayacak bir şekilde işgal edilen bir ülkeden yine en çok kadınların sesini, kadınların çığlıklarını duyuyoruz. Emekle, mücadele ile kadınların bir bir elde ettiği bütün kazanımlar işgalci Batı ile şeriat yanlısı gerici güçlerin iktidar ve yönetme arzularına kurban ediliyor. Günlerdir Afganlı kadın dostlarımız işlerini bırakmak zorunda kaldıklarını, okullara gidemediklerini, sokaklara çıkamadıklarını dile getiriyor. Evrensel erkek egemenliği nerede olursa olsun önce kadınları ve onların kazanımlarını hedef alıyor. Bu politikadan ne “çok medeni” olan Batı ne de inançları, politikaları uğruna kullanmaktan vazgeçmeyen cihadist guruplar vazgeçiyor. Aynı yerden besleniyor, aynı kökten güç alıp ayakta duruyorlar! Bugün Afganistan’da kadınların ve çocukların hayatı tehlikede. Kazanımları tehlikede. Fakat Afganistan’ın bugünkü haline getiren dünya, her zamanki gibi olanları izlemekle yetiniyor. Afgan kadın hakları aktivisti Mahbouba Seraj’ın dediği gibi; “Kendinizden utanın! Tüm dünya, Afganistan’a dünyanın bu bölgesine son 20 yıldır yaptıklarınız için kendinizden utanın!”
Bizler Ortadoğu coğrafyasındaki yegâne çözümün yine halkların iradesi olduğunu biliyoruz. Ortadoğu coğrafyası ancak halkların kendi inşa edeceği ve yönetimini kendi belirleyeceği bir yönetim anlayışı ile özgür, demokratik bir coğrafya olabilir. Dışarıdan yapılacak olan hiçbir müdahale ve silah zoru ile dayatılan hiçbir politika halklara özgür, eşit bir yaşam getirmeyecektir. Bu yaşamın tıpkı Rojava’da olduğu gibi ne ulus-devletlere ne cihadist guruplara itaat etmeden, halkların özgür iradeleri ile kurdukları bir yaşamda mümkün olduğunu gördük.
Afganistan halklarının kendi geleceklerine kendi iradeleri ile karar vermeleri gerekir. Bu irade ise ancak kadınların içerisinde yer aldığı, söz söylediği, politika ürettiği bir zeminde gerçek bir demokrasi ve eşitlik düzlemine kavuşabilir. Afgan kadınlar, Ortadoğu coğrafyasındaki birçok kadın gibi yaşamı bin bir güçle, savaş ve şiddet ortamında örmeye çalışmış, bütün güçlüklere karşı kadın mücadelesinden ve emeğinden vazgeçmemişlerdir. Aynı coğrafyada aynı yaşamı deneyimleyen biz Kürt kadınlar Afganistanlı kadın arkadaşlarımıza sarılıyor, sonsuz dayanışma duygularımızı gönderiyoruz. Ortadoğu coğrafyasını erkek egemenliğinden beslenen bütün bu zihniyetlerden kurtaracak, kadın özgürlükçü bir yaşamı bütün coğrafyada kuracağız. Buna yetecek gücümüz ve inancımız var!
Yaşasın Afgan Kadınların Direnişi!
Yaşasın Kadın Mücadelemiz!
Jin Jiyan Azadî!
- 08. 2021
(TJA) Tevgera Jinên Azad